top of page
Adsız tasarım (37).png
  • Örümcek Fobisine Son

Örümcek Fobisine Son

1.800,00₺Fiyat

ÖRÜMCEK FOBİSİNE SON AÇIKLAMA VE AYDINLATMA METNİ

 

Fobiler, zihnin bilinçdışı düzeyde geliştirdiği otomatik savunma mekanizmalarıdır. Bu mekanizmalar, çoğunlukla geçmişte yaşanmış yoğun korku deneyimlerinin ardından, zihnin bir “hayatta kalma koruması” olarak devreye soktuğu öğrenilmiş tepkilerdir. Örümcek fobisi diğer adıyla araknofobi bu öğrenilmiş korkuların en sık karşılaşılanlarından biridir.

 

Birçok kişi, örümcek gördüğünde mantıklı düşünme becerisini yitirir, bedensel tepkiler verir, kaçma ya da donma refleksi yaşar. Bu durum çoğunlukla gerçek bir tehlike olmasa da, zihin örümceği tehdit olarak etiketlediği için, vücut da bu etikete uygun alarm durumuna geçer. Peki bu alarm sistemini nasıl kapatırız? İşte bu telkin, tam olarak bu noktada devreye girer.

 

Öncelikle bilinçaltı, örümceklerle ilgili geçmişte kodladığı bilgileri düz bir mantıkla sorgulamaz. Yani örümceklerin büyük çoğunluğunun zararsız olduğunu bildiğimiz halde, bilinçaltımız “bu bilgi güvenli” demek yerine “bu görüntü tanıdık korku sinyalleri içeriyor” der. Böylece tehlike yokken de beden alarm verir. Bu, beynin amigdalası adı verilen tehdit tanımlayıcı merkezinin aşırı hassaslaşmasıyla ilgilidir. Amigdala, örümceği gördüğü anda savaş ya da kaç sistemi olan sempatik sinir sistemini aktif eder. Kalp çarpar, nefes hızlanır, kaslar gerilir, hatta mide bulanabilir.

 

Bu telkin çalışmasının amacı:

 

Bu “otomatik korku devresini” yeniden eğitmektir. Telkinler, bilinçaltı tarafından kolaylıkla kabul edilecek bir dilde yazıldığı için, mantıklı düşünmeyle ulaşılamayan o derin alana doğrudan ulaşır. Çünkü bilinçaltı, tekrarları, duygusal yoğunlukları ve imgeleri kolayca kabul eder. Bu telkin sırasında kurulan imgeler, örümcekleri yeniden çerçeveleyecek ve artık bir tehdit olarak değil, doğanın nötr bir parçası olarak algılamanı sağlayacaktır.

 

Kimler bu telkini dinlemeli?

 

Her örümcek gördüğünde kontrolünü kaybeden, vücudu istemsizce tepki veren, yoğun bir kaçınma davranışı gösteren herkes bu telkinden faydalanabilir. Ayrıca örümcek fobisi dolayısıyla evde cam açamayan, köy ya da orman gibi alanlara gidemeyen, fobisi nedeniyle sosyal yaşamı kısıtlanan kişiler için özellikle önerilir.

 

Bu Subliminal Telkin Müziği Hipnotik Telkin ve Hipnotik Olumlamalardan oluşmakta olup içeriği aşağıdaki metinlerden oluşmaktadır.

 

ÖRÜMCEK FOBİSİNE SON SUBLİMİNAL HİPNOTİK TELKİN İÇERİĞİ
 

Gözlerini kapat ve bedenini bulunduğun ortama emanet et. Şimdi burada, bu anın içindesin. Güvendesin. Bu an, zihninin yeniden yazılacağı bir an. Ve sen, bu anın derinliğine doğru yavaşça süzülürken, her nefeste biraz daha yumuşadığını hissediyorsun. Bedenin gevşiyor, omuzların rahatlıyor, yüz kasların yumuşuyor. Şimdi içindeki çocukla birlikte geçmişin bir kapısını aralıyorsun. O kapının ardında örümceği ilk gördüğün an var. Belki bir çığlık, belki bir kaçış, belki de sadece donup kaldığın bir an.

 

Ama şimdi... artık büyüdün. O küçük çocuk değilsin. Artık yanında yetişkin bilincin var. O anı tekrar yaşıyorsun ama bu kez elin yetişkin halinin ellerinde. Ona sarılıyorsun. “Korkmana gerek yok,” diyorsun. “Ben buradayım. Seni koruyorum.”

 

Zihnin bir ormana doğru yol alıyor. Güneş ışıkları yaprakların arasından süzülüyor. Toprak kokusu güven veriyor. Hafif bir melodi gibi rüzgârın sesi kulağında. Ve o ormanda bir ağ görüyor zihnin. Bir örümcek ağı. Bu sefer kaçmıyorsun. Yaklaşıyorsun. Sadece bakıyorsun. O ağda bir sanat var. Sabırla örülmüş iplikler. Hayranlıkla izliyorsun. Bu sefer zihnin kaçmıyor. Algıların nötrleşiyor. Duyguların yumuşuyor. Tehlike yok. Sadece doğanın bir parçası.

 

Şimdi o ağın ortasında bir örümcek var. Ama bu sefer kalbin hızlanmıyor. Çünkü artık beynin yeni bir şey öğreniyor: Bu sadece bir canlı. Tıpkı senin gibi yaşamaya çalışan bir varlık. Ona baktığında, artık korku değil merak uyanıyor. O seni tehdit etmiyor. Sadece var. Ve sen artık onun varlığıyla aynı ortamda olabilirsin. Onu düşününce bile bedenin gevşiyor. Çünkü yeni bir bilinç yerleşiyor içine: Tehlike geçti. Artık özgürsün.

 

Zihnin, eski korku devresini kapatıyor. Yeni bağlantılar kuruyor. Artık örümcek bir düşman değil. Ne de bir tehdit. Sadece bir görüntü. Bir detay. Bir şekil. Ve sen her gün, bu görüntüyü daha da tarafsız algılıyorsun. Artık kaçma ihtiyacı duymuyorsun. Kontrol sende. Bedenin, zihnin, ruhun senin yanında. Korkudan özgürlüğe yürüyorsun.

 

Zihnin, yeni duygularla doluyor. Şefkatle. Güvenle. Sükûnetle. Ve bu yeni duygular, örümceği düşünürken bile kalbini sakin tutmanı sağlıyor. Zihin yeniden yazılıyor. Bilinçaltın yeni kodlar oluşturuyor. “Ben güvendeyim. Ben kontrol sahibiyim. Ben doğanın tüm parçalarıyla barış içindeyim.”

 

Her nefes, seni biraz daha özgürlüğe yaklaştırıyor. Artık yeni bir program çalışıyor zihninde. Örümcekten kaçmak yok. Onu yok saymak yok. Sadece kabul var. Varlığını nötrleştirmek var. Onunla barışmak var. Ve sen artık bunun içindesin. Derinleşiyorsun. Dönüşüyorsun. Hafifliyorsun.

  • ÖRÜMCEK FOBİSİNE SON SUBLİMİNAL HİPNOTİK OLUMLAMA İÇERİĞİ

     

    Ben güvendeyim ve zihnim sakin. Örümcekleri gördüğümde kalbim huzurla doluyor. Doğanın her canlısını tarafsızca algılayabiliyorum. Artık bedenim korkuyla değil dinginlikle tepki veriyor. Bilinçaltım, örümcekleri tehlike değil denge olarak algılıyor. Gördüğüm her örümcek, içimdeki gücü fark etmemi sağlıyor. Zihnim, geçmiş korkular yerine yeni bir güven hissiyle doluyor. Artık örümceklere bakabiliyorum. Görmek, kaçmak anlamına gelmiyor. Sadece tanıklık etmek.

     

    Zihnim, örümcekleri nötr semboller olarak kodluyor. Her yeni karşılaşma, beni daha güçlü kılıyor. Ben artık geçmişteki tepkilerime değil, bugünkü güvenime odaklanıyorum. Bilinçaltım, korkuyu çözüyor ve yerine cesaret yerleştiriyor. Düşüncelerim özgür, tepkilerim dengeli. Kendimi kontrol edebiliyorum. İçimde huzur büyüyor. Doğanın döngüsüne saygı duyuyorum. Örümcekleri görmek, korku değil farkındalık uyandırıyor. Bilinçaltım artık barış diliyle konuşuyor.

     

    Artık ben, doğayı olduğu gibi kabul ediyorum. Hiçbir canlı bana tehdit değil. Tehdit hissi artık geçmişte kaldı. Şimdiki zaman güvenli. Her yeni deneyim, yeni bir öğreti. Gördüğüm örümcek, geçmiş travmanın değil, bugünkü gücümün sembolü. Kendime güveniyorum. Zihnimin gücünü keşfediyorum. Bilinçaltım, yeni yollar oluşturuyor. Korkular yerini nötr algılara bırakıyor. Bu özgürlük hissi her geçen gün artıyor.

     

    Korkularımın beni yönetmesine artık izin vermiyorum. Her nefes alışımda daha güçlü hissediyorum. Geçmişte öğrendiğim tepkileri şimdi dönüştürmeyi seçiyorum. Örümcekler karşısında kalbim daha yavaş, zihnim daha berrak kalıyor. İçimdeki güven duygusu her geçen gün daha da derinleşiyor. Korkunun yerini farkındalık ve dinginlik alıyor. Artık kaçmak yerine kalabiliyorum. Bilinçaltım, bu yeni deneyimleri güvenle işliyor. Önceden verdiğim tepkiler artık bana ait değil. Yeni bir ben inşa ediyorum.

     

    Bedenim, her örümcek görüntüsünde gevşemeyi hatırlıyor. Sinir sistemim huzurla yeniden dengeleniyor. Bilinçaltım, örümceği tehdit değil deneyim olarak kabul ediyor. Artık örümceklere karşı savaşmıyorum, onları görüp geçebiliyorum. Görmek, tehdit algısı değil tarafsızlık yaratıyor. Kontrol bende. Güç bende. Zihin özgür. Korkular eriyor. Cesaret büyüyor.

     

    Kendimi güvende hissediyorum ve çevremdeki varlıkları tanımaya açık hale geliyorum. Örümceklerin varlığıyla içsel bir uyum kuruyorum. Bu uyum beni rahatlatıyor. Onları gözlemlemek artık bana zarar vermiyor. Zihnim geçmişi değil, bu anı yaşıyor. Şimdiki zamanda örümcekler yalnızca bir detay. Tetikleyici değil. Kaçılacak şeyler değil. Artık dikkatimi korkuya değil, şefkate veriyorum. Kendime her geçen gün daha da güveniyorum.

     

    Fobilerimle vedalaşıyorum çünkü içsel liderliğimi elime alıyorum. Artık ben, geçmiş deneyimlerimin kurbanı değilim. Seçen, dönüştüren ve yöneten tarafım. Gözüm örümceğe değdiğinde içimde yükselen ilk duygu artık korku değil. Sakinliğimi koruyabiliyorum. Zihnim tehdit algısını susturuyor. Bilinçaltım yeni bir gerçekliği inşa ediyor. Bu yeni gerçeklikte korkuya yer yok. Sakinlik, tarafsızlık ve güvenin dili yerleşiyor. Değişimin sesini bedenimde hissediyorum.

     

    Zihnim her geçen gün daha fazla güven üretmeye başlıyor. Örümcek imgeleri artık beni zorlamıyor. Onlara dair anılarım bile nötrleşiyor. Gördüklerimi abartmıyor, değerlendirmiyorum. Sadece tanıklık ediyorum. İç gözlemim güçleniyor. Duygularım yumuşuyor. Algılarım berraklaşıyor. İçimdeki şefkat, korkuyu eritiyor. Bilinçaltım bu dönüşümü kabul ediyor.

     

    Her gece dinlediğim telkinlerle zihnim yeniden programlanıyor. Bu telkinler ruhuma şifa oluyor. İçsel çocuğum güvenle sarılıyor. Geçmişte korktuğum tüm anlar artık çözümleniyor. Kendime karşı daha sabırlı ve anlayışlıyım. Zihnimin dönüşüm sürecine şahitlik ediyorum. Yeni bir ben yaratılıyor. Bu benlik daha güçlü, daha sakin, daha kontrollü. Artık tetiklenmiyorum. Huzurun etkisi hayatıma yayılıyor.

     

    Korkunun yavaşça çözülmesine izin veriyorum. Direnç değil, teslimiyet içindeyim. Zihnimin savunmaları yumuşuyor. Kalbim gevşiyor. Bedenim daha az tetikte. Nefesim doğal akışında. Artık bedenim tehlike sinyalleri değil, denge hissediyor. Duyularım tehdit değil doğayı algılıyor. Örümcekler sadece var. Ve ben onların varlığını tarafsızca gözlemleyebiliyorum.

     

    Kendime örümceklerin doğadaki yerini anlatmama izin veriyorum. Onların işlevini anlayabiliyorum. Zararsız olduklarını fark ediyorum. Sadece bir şekil, bir görüntü, bir canlı.

    Üzerine anlam yüklemiyorum. Zihnim sembolleri temizliyor. Korku, sembol olmaktan çıkıyor. Geriye sadece basit bir görüntü kalıyor. Artık zihin bunu bir tehdit olarak görmüyor. Sadeleşmiş bir algının huzuru içimde büyüyor.

     

    Bu değişim kalıcı. Çünkü içimdeki dönüşüm gerçek. Telkinler sadece bir başlangıçtı. Artık kendi kendimi yönetebiliyorum. İç sesim daha güven verici. İç diyaloglarım daha dengeli. Kaçmak yok. Bastırmak yok. Sadece anlamak ve kabul var. Bu yeni anlayış bana güç veriyor. Artık ben fobilerimi aşmış biriyim.

     

    Zihnimin yazılımı artık bana hizmet ediyor. Kendimi daha özgür, daha sakin, daha dirençli hissediyorum. Her örümcek görüntüsü, içimdeki değişimi teyit ediyor. Eskiden kaçtığım her şey artık sadece bir detay. Hayatımda daha az korku, daha çok huzur var. Bilinçaltım güvenle dolu. Özgürlük içimde kök salıyor. Yeni bir ben yaratıldı. Ve bu ben artık korkularla değil, içsel liderlikle ilerliyor.

  • Subliminal Telkin Nedir?

     

    Subliminal telkin, bilinçaltınıza doğrudan mesajlar göndererek olumlu düşünce ve davranış değişiklikleri yaratmayı amaçlayan etkili bir yöntemdir. Bilinçli zihninizin fark etmediği, ancak bilinçaltınızın algıladığı bu özel mesajlar sayesinde içsel dirençler ortadan kalkar ve hedeflediğiniz değişimler kolayca gerçekleşir.

     

    Subliminal Telkinlerimizi Neden Seçmelisiniz?

     

    • Psikologlar Tarafından Hazırlanır: Tüm içerikler, uzman psikologlar ve bilinçaltı telkin teknikleri konusunda deneyimli profesyoneller tarafından hazırlanır.
    • Bilimsel Yaklaşım: Her bir telkin, kapsamlı araştırmalar ve bilimsel prensipler doğrultusunda oluşturulmuştur.
    • Hızlı ve Kolay Erişim: Ürünlerimizi satın aldıktan hemen sonra indirip dinlemeye başlayabilirsiniz.

     

    Kullanım Yöntemi

     

    21 Gün + 1 Hafta Ara: Subliminal telkin müziklerinin etkili sonuçlar vermesi için 21 gün boyunca düzenli olarak en az 1 kez dinlemeniz ve ardından 1 hafta ara vermeniz önerilir. Bu döngüyü 3 ay boyunca uyguladığınızda kalıcı değişimler elde edebilirsiniz. Telkinleri uyku sırasında veya günlük aktivitelerinizle meşgulken rahatlıkla dinleyebilirsiniz.

bottom of page